İkna Odası: Agent Carter

Çizgiromanları takip eden Marvel nerd'leri en ufak ağzımızı açışımızda "read the comics!!!"diye kafamıza kafamıza vuradursun, biz dizi ve filmleri izleyerek Marvel enthusiast olmaya çalışanlar olarak haklı mücadelemizi sürdüreceğiz.

YA SEN BENİ NİYE ÇAĞIRDIN?

Bugün sizleri buraya (ikna odasına) Agent Carter izlemeye ikna olun diye çağırdım. Merak etmeyin, her şey çok kolay olucak. Just focus.

Diziyi izleyenler bu göndermemin kıymetini bilecekler inş.

Öncelikle, bu dizi nerde benim gönlümü kazandı ondan bahsediyim. İlk bölümü Captain America'nın ilk filminde ciğerlerimizi dağlayan şu sahneyle açtıklarında, ben diziyi gönlümün tahtına oturttum.

Hatırladınız mı :(

Ayrıca, başrolü bebekler gibi oynayan Hayley Atwell, diziyi sevmemdeki bir diğer neden. Tumblr'da bir post vardı "I want girls to question their sexuality over me and boys to fear me" diye, Peggy Carter bu postun hayat bulmuş versiyonu.

Dizinin özeti: 1940'lı yılların sonunda Amerika'nın birincil gizli servisi SSR'da çalışan Peggy Carter, iş yerinde ciddiye alınmıyor ve ayak işlerine koşuluyor. Howard Stark vatana ihanetle suçlanıp adını temizlemesi için Peggy'den yardım isteyince olaylar gelişiyor.

NEDEN İZLEMELİYİM?

1) Başrollerin erkeklerden oluştuğu aksiyon dizilerinden daral geldiyse, izlemelisiniz.

2) Badass female başrolün bi ton adamın soğukkanlılıkla ağzını burnunu kırmasını izlemek hoşunuza gider gibi geliyosa, izlemelisiniz.

3) 1940'lı yılların akıl almaz seksizmine bebekler gibi karşı koyan akıllı ve hazırcevap bir karakter ilginizi çekiyorsa, izlemelisiniz.

4) British aksanlı insanları dinlemek sizin de ruhunuzu arındırıyosa, izlemelisiniz.

5) 40'lı yılların setting'i, kostümleri vs. ilginizi çekiyorsa izlemelisiniz. (Örneklicem ofkors bi dk.)

SOLDAN SAĞA: HOWARD STARK (GRZKL YHA<3)

PEGGY CARTER (AŞGIM)

JARVIS (DİZİNİN EVDE BESLENMESİ FARZ BEYİ)

SOLDAN SAĞA: SOUSA (BEBEKSİLER BEBEKSİSİ), 

THOMPSON (ASLINDA DICKHEAD AMA SEVİYORUZ)

CHIEF DOOLEY (YORUM YABMIYOM)

PEGGY CARTER ({｡^◕‿◕^｡})

BU DA DİZİNİN CUPCAKE'İ ANGIE.

6) Captain America, Iron Man, Agents of S.H.I.E.L.D, Avengers.... bunlardan herhangi birini izleyip sevdiyseniz, bu dizi tam sizlik. İzlemelisiniz.

7) Hayley Atwell & James D'arcy. İzlemelisiniz.

8) Son olarak dizinin iflah olmaz yakışıklısı Chad Micheal Murray. Siz de küçüklüğünüzde One Tree Hill'de ya da benim gibi A Cinderella Story'de CMM beye tutulduysanız, bu diziyi izlemelisiniz. 

I'm too hot (hot damn)

SHIPS. SHIPS IN SOME PLACES.

The 100 postundaki altı sayfalık shipler listesinden sonra buraya ships everywhere demeye gönlüm elvermedi.... Benim haberdar olduğum iki main ship var. Tabi ultimate ship olan Peggy Carter x Steve Rogers'ı saymıyorum, o hepimizin gönlünde bir yara. :(

1) Peggy x Sousa.

Herkesin Peggy'ye sekreter muamelesi yaptığı, workplace sexism'in kol gezdiği bi ortamda Peggy'ye hak ettiği değeri veren tek insan Sousa. O yüzden (sanmam ama) Peggy'yi hak eden biri varsa o da bebeğim Sousa'dır. (bu ikisini shiplediğim çok belli oluyo mu)

2) Peggy x Thompson.

Thompson Peggy'ye çok uzun bi süre bi çay demle de içek kekeke kıvamında davrandığı için her ne kadar fiziksel olarak çok bebeksi bi ship olsalar da bu pairing'e asla ısınamadım. Sonradan üzüntülü bir backstory ile izleyicinin gönlünü Thompson'a ısındırmaya çabaladılar, ben şahsen yüzde altmış iki falan ikna oldum. Yine de bu ship'e bakışım: no.

Postu noktalıyorum. İkna oldunuz inş. Gerçekten çok güzel dizi. İzleyin.

Ne nedir? – Fangirling Edition

Fangirling kültürü hayatıma ne zaman, nereden giriş yaptı hala çözebilmiş değilim. İlk başta her şey çok masumdu: Nickelodeon'da Avatar izlerken Zuko'yla Katara'nın birlikte olmasını istiyodum. (o zamanlar shiplemek ne demek bilmiyorum tabi) Sonra izlediğim ilk yabancı dizi Lost'ta Sawyer'la Kate'in birlikte olmasını istedim. (hala terminolojiye uzağım) Derken kendimi Tumblr'da #OTP #OMG I SHIP THEM SO MUCH şeklinde taglerle post rebloglarken ve yakın arkadaşlarımı sevgilileriyle görünce "SİZİ ŞİPLİYORUM" diye bağırırken buldum. İki olayın arası karanlık çağ.

Twitter'ımda şöyle bi güzel word count yapsak her on kelimemin dördü beşi OTP, ship, canon vs.'dir herhalde. Sanıyorum ki İnternet'le ve özellikle Tumblr kültürüyle benim kadar iç içe olmayan insanlar bu tivitlerden bıkıp profil resmimi görünce scroll ediyolar dümdüz. Bu ne demek ola acep, diye sorgulamalara girişen varsa, merak etmeyin, I gotcha.

1) Shiplemek

En basitinden başlıyoruz. Burada geçecek tüm terimlerin İngilizce olduğunu belirtmeme gerek yok heralde. Ship kelimesi için iki farklı köken var. Birincisi (Relation)ship.  İki insanın romantik bir ilişki içerisinde olmasını istiyorsanız onları "shipliyorsunuz" demektir. İsim versiyonu da yine ship, o çifte deniyor. Mesela, Sherlock ve John'u shipliyorsanız; ship'inizin adı Johnlock oluyor. 

Bir de bildiğimiz gemi olan ship var, bunun terime etkisi de "This ship has sailed." ya da "Is your ship Titanic? Cause it's SINKING." gibi mizahlarda kullanılıyo olması.

2) OTP

Shiplemeyi anladık, peki bu OTP ne ola ki? Anlayacağınız üzere OTP bir şeyin kısaltması. Açılımı da şu:

OTP = One True Pairing

OTP'ni ship'le farkı ne? Onu da şöyle anlatıyim.  Ship'iniz, her sabah dokuz dersinde gördüğünüz ama adını bilmediğiniz crush'ınız.  OTP'niz, hakkında blog açıp gizli gizli insanlara anlattığınız, dört senedir aşkıyla kıvrandığınız sevdiceyiniz.

3) NOTP

Burda N'nin kısaltmalı bi olayı yok. Olayı NO olması. Yani dizide/filmde/kitapta görünce suratlarına AYRILIN ALLAHIN BELALARI diye haykırmak istediğiniz çiftler. The 100'dan Finn x Clarke bir numaralı NOTP'si olanlar ÇAKSIN.

4)BROTP

Yine BR kısmının kısaltmaya bi katkısı yok, olayı BRO olması. Romantik değil de platonik (ingilizce'de platonikle bizdeki platoniğin aşırı farklı olması... bu ingilizcedeki) bir ilişki içersinde shipliyorsanız; BROTP'niz oluyor o karakterler. Unisex bir terim, iki kadın karakter de BROTP'niz olabilir. Johnlock'u BROTP olarak mı OTP olarak mı shiplediği bir insan hakkında çok şey söyleyebiliyo mesela.

5) Canon / Fanon (Headcanon)

Bir şey ilgili kurgusal evrende gerçekten yaşandıysa, o şey canon oluyor. Mesela Ron'la Hermione canon bir çift. 

Kurgusal evrende yaşanmadığı halde fanfiction yazarları veya hayranların oluşturduğu geniş bir kitle tarafından doğru kabul edilen şeylere de fanon deniyor. Yine Harry Potter'dan örneklemek gerekirse, canon'a göre Molly Weasley'in Fabian ve Gideon adında iki kardeşi vardı. Fanon inancı ise şu: Fred ve George'un isimleri onların anısına baş harflerini alarak konulmuş.

6) Fandom

Fandom, aktif bi şekilde bi şeyin fangirl/fanboy'luğunu yapan insanlar bütününe deniyo. Ben hep kingdom - fandom tarzı bi etimolojik bağlantı kuruyodum ama sanırım Fanatic Domain kısaltmasıymış.... (my life is a lie)

Tebrikler, eğitimi başarıyla tamamladınız. Fangirling dil sertifikanızı sol taraftaki masadan alabilirsiniz. 

The 100 izlemiyosunuz, beni üzüyosunuz.

The 100, izlemeyerek kalbimi kırdığınız diziler listesine geçtiğimiz üç ay içersinde zirveden giriş yaptı.

CW dizisi olması sebebiyle ön yargılı yaklaşıyor olabilirsiniz, haklısınız. CW'nin vasat kalitede, 14-20 yaş arası dişi popülasyona hitap etmeyi amaçlayan diziler yaptığını bilmeyen yok. Amma ve lakin,  The 100 izlediğim en kaliteli gençlik dizileri arasında zirveye oynar. Şimdi size bunun nedenini niçinini güzel güzel açıkliycam.

Dizinin kalitesine girizgah yapmadan önce CW dizisi olmanın gözardı edilemez faydalarına girelim. Dizide HERKES dünya güzeli.

DUR LÜTFEN.

HOCAM SAFİYE AĞLIYO.

HOCAM.

ÇIKABİLİR MİYİZ.

Dizinin beyleri de tabi durur mu onlar da dünyalar yakışıklısı olmaya and içmişler.

SERSERİ SEVDİYİM YA.

SENİ SEVMİYORUM SÜT OĞLAN. 

ANCAK GİDERİN OLDUĞUNU İNKAR EDEMEM.

GÜLÜŞÜNE DOĞRUDAN BAKMAK GÖZLERİ ŞEYAPIYOMUŞ.

BOZUYOMUŞ.

BU İKİ SALAK DA DİZİNİN CUPCAKE'LERİ.

Sonsuz geyik döndürdüm ve buraya kadar okuyan kalmadı FAKAT dizi çok iyi dizi. Açıklicam şimdi.

Özet: Bir nükleer savaş sonrası Dünya'da insan hayatı sona eriyo (nerde o günler) ve geri kalan son insanlar uzayda bir space ship'te yaşamaya başlıyolar. Aradan 97 yıl geçince de yüz tane 18 yaşın altında çocuğu Dünya'ya geri gönderiyolar, bi bakın bakalım yaşanıyo muymuş diyerekten. Amma velakin, çocuklarımız çabucak fark ediyolar ki Dünya'da yalnız değiller ve olaylar gelişiyo.

NEDEN İZLEMELİYİM?

1) Üst kalitede science fiction arıyosanız, izlemelisiniz.

2) İyi ile kötünün, hero ile villain'ın gece gündüz gibi ayrıldığı, iyilerin her zaman kazandığı hikayelerden daral geldiyse, izlemelisiniz.

3) Kaliteli kostüm ve makyaj ilginizi çekiyorsa, izlemelisiniz.  (Bunu örneklendiricem bi dk.)

4) LGBTİ karakterlerin cinsel yönelimlerinden ibaret olduğu, her şeyin dev bir stereotype olduğu dizilerden bıktıysanız, izlemelisiniz.

5) Plot twist diye yutturulmaya çalışılan şeylerin gelişini altı kilometreden gördüğünüz dizilerden fenalıklar geldiyse, izlemelisiniz.

6) Gençlik dizisi belleyip de her şey güllük gülistanlık zannetmeyin. Bölüm suratınıza şlak diye vurduktan sonra yastığınıza sarılıp ileri geri sallanmak istiyosanız, izleyin.

SHIPS. SHIPS EVERYWHERE.

İzlediğim her dizide SİZİ SHIPLİCEM diye bi çifte tutunur, gözleri birbirlerine değse iç çeker haldeyim. Eğer dizi izleyişiniz benim gibiyse, ne izleseniz çıldırırcasına bağlanıyosanız bu alt başlık sizin için. 

BENDEN ÇIKSIN: Bu dizide ciğer dağlamayan ship yok. Ayrıca dizinin etrafında döndüğü şeyler listesi yapılsa en son sırayı romantik ilişkiler alır. (yıkılmadım ayaktayım)

1) Bellarke. (Bellamy x Clarke)

Dizinin en çılgın fanbase'ine sahip ship'i.

O kadar canon değiller ki, her sahneleri can yakıyor. Ama gün gelecek, canon o-la-cak-lar. 

2) Flarke. (Finn x Clarke)

Ew, no.

3) Clexa. (Clarke x Lexa)

Dizinin bir numaralı gay OTP'si. Bellarke trash'lerin bile kendilerine engel olamayıp shipledikleri çift. (kendimden biliyorum)

4) Linctavia. (Lincoln x Octavia)

Ah, ah. İlk sezonun başlarında Octavia'yı kimlerle kimlerle shipledim hey gidi. Bi türlü karar veremezdim, meğerse Lincoln'ü bekliyomuşum. Bebeksiler.

Canon'lar. (çok şükür) (yine de yürek dağlıyo)

5) Kabby. (Kane x Abby)

Evlenin.

Bellarke ship'inin 25 yıl yaşlanmış versiyonu.

6) Ravick. (Raven x Wick)

Wick, dizinin eve alınıp beslenilmeye aday beylerinden. Çok bebeksi bi ship.

Bunlar biraz daha mantığa yatan shipler, ama tumblr'ın derinliklerine doğru yolculuk yaptıkça SONSUZ ship var. No abartı. Herkesi herkesle shipliyolar, bu insanlar çıldırmış.

Yazıyı noktalıyorum. Diliyorum ikna oldunuz. İzleyin, bi ay sonra yazılı yoklama yapıcam.